28 Mart 2016 Pazartesi

Riyâ,kelime olarak gösteriş,samimiyetsizlik,iki yüzlülük,mürailik gibi anlamlara gelir. Bir kavram olarak,Allah'tan başka bir varlık için,başta ibadet olmak üzere,yapmacık bir şey işlemek

Riyâ,kelime olarak gösteriş,samimiyetsizlik,iki yüzlülük,mürailik gibi anlamlara gelir.
Bir kavram olarak,Allah'tan başka bir varlık için,başta ibadet olmak üzere,yapmacık bir şey işlemek,bununla halkın övgüsünü kazanma ve onlar tarafından sevilmeyi arzulamak ve Allah'a yaklaşma niyeti dışında herhangi bir gaye gütmek anlamına gelir.
Riyanın hem nifak hem de şirkle yakın ilişkisi bulunmaktadır. Hem Kur'ân hem de sünnet riyanın en çok sergilendiği ibadetlerin başında namazı ve sadakayı zikrederler. Anlaşılan, dinin direği olan namazın ihlâsla kılınması büyük önem arz etmektedir. Aksi bir durum ise dini yıkıma götürebilir.
Bir adam,Said b Müseyyeb’e(r.a) dedi ki:
Bizden biri var,yaptığı amellerde Allahı murad ediyor,
fakat insanların kendini övmesinden de hoşlanıyor.
Said dedi ki:
Allah’ın öfkesine maruz kalmak ister misin? Adam dedi ki:
“Hayır, asla!” Said dedi ki:
— Öyle ise amel yaparken yalnız Allah rızası için yap.
Hadis-i Şerifler
1. ""Melekler bir kulun amelini Allah'a yükseltince onlara, 'Benim bu kulum ameliyle beni kastetmemiştir. Ameliyle Cehenneme atın!' buyurur.""Burada da dünya ve süsünün arzusu vardır. Bu sadece bu işin ehli olanların yanında geçerlidir.
2. ""Kurtuluş nerdedir?""Sorusuna Efendimizin cevabı, ""Kulun Allah'a ibadetiyle insanları arzulamamasıdır.""şeklindedir.
3. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: ""Kim ameliyle riyâ ve gösteriş yaparsa, Allah da o kişiye ona göre muamelede bulunur.""
4. Hz. Ebu Hureyre'den rivayet edilen ve üç kişiyi anlatan hadîs-i şerif: Biri Allah yolunda savaşmış, biri malla sadaka vermiş diğeri de Allah'ın kitabını çokça okumuştur. Allah onlara: ""Siz yalan söylüyorsunuz. Siz, 'falan iyi savaşçıdır falan çok cömerttir, falan da âlimdir.' desinler diye yapıyordunuz.""der. Peygamber Efendimizin ""Bunlar ateşe girecek ilk üç kişidir.""dediği de rivayet edilmiştir.
5. Bir kudsî hadîste de şöyle buyruluyor: ""Kulların amellerini boşa çıkaran riyâ, Allah'ın ibadetiyle insanların arzulandığı riyâdır"".
Riyâ İki Türlüdür
Ağır ve büyük riyâ
Kulun Allah'a ibadet ederken, bunu Allah'ın rızası için değil, kulların hoşnutluğunu kazanmak için yapmasıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz: ""Allah'a itaatınla kulları arzulama!""buyurmuştur. Yukarıda geçen üç şahsın durumu da buna örnektir. Onlar da Allah'ın değil insanların hoşnutluğunu arzuluyorlardı. Bu ise Allah katında çok kötü bir şeydir. Bir diğer hadîste Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: ""Kıyamet günü müraîye, bütün mahlukatın önünde şöyle seslenilir: Ey günahkâr! Ey kandıran şahıs! Senin ibadetlerin boşuna gitti sevapların silindi! Git kimin için amel ettiysen sevabını onlardan iste!""denilir. Üç kişiyi anlattığı hadîs-i şerifte Efendimiz, Hz. Ebu Hureyre'nin dizine vurup, ""Ya Eba Hureyre! Bunlar kıyamet günü Allah'ın cehennem ateşini onlarla tutuşturacağı ilk kişilerdir,""buyurdu. Bu Allah katında riyânın en büyüğüdür.
Şeddat b. Evs'in rivayet ettiği bir hadîste Efendimiz, ""Ümmetim için korktuğum şeylerin en korkuncu, riyâdır""buyurmaktadır. Yine Şeddat b. Evs anlatıyor: ""Bir gün Peygamber Efendimizi ağlarken gördüm. Sebebini sorunca şu cevabı verdi: ""Ümmetim için korktuğum bir iş var: Şirk... Fakat Ümmetim puta, güneşe, aya, taşa v.s. tapmayacaktır. Ancak amellerine riyâ sokacaklar. Bu da korktuğum şeylerin en korkuncudur""
Hafif olan riyâ
Allah'a kulluk ederken hem Allah'ın sevabını hem de kulları arzulamak, ikisini bir kalbte birleştirmektir. Bu ikisini birleştirmek riyânın hafif olanıdır. Amele şirk karıştırmak demektir. Çünkü birincisi insanları istemekte, Allah'ı istememektedir. İkincisi ise Allah için yaptığı ameline şirk karıştırmaktadır. Çünkü ikisinin de övgüsünü beklemektedir.
Hz. Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği bir hadîste Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: ""Allah, 'Benim hiçbir ortağım olmaz. Kim yaptığı amele başkasının hoşnutluğunu karıştırırsa ben o amelden uzağım. Kimi karıştırmışsa o amel onun içindir' diye ferman eder.""Bununla hem Allah'ın hem de kulların irâde edildiği bir riyâ çeşidi olduğu ortaya çıkmaktadır.
Tavus b. Keysan anlatıyor: Peygamber Efendimiz'e bir adam gelip, ""Ya Resûlallah, kişi sadaka verir ve buna mukabil, övülmeyi karşılık olarak görmeyi arzularsa, durumu nedir?""diye sordu. Peygamber Efendimiz, ""Kim, Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın.""(Kehf, 16/110) ayeti nazil oluncaya kadar bir şey demedi.
Allah hem halkın hem de Allah'ın övgüsünü isteyen şahsın sorusuna cevap olarak bu ayeti indirdi.
Mahmud b. Lebid de Peygamber Efendimiz'den şunu rivayet ediyor: ""Sizin için korktuklarımın en korkuncu gizli şirktir.""""Gizli şirk nedir?""dediler.""Riyâ""dedi ve devam etti: ""Allah kıyamet günü onlara: 'Dünyada yanlarına gittiğiniz kişilerin yanına gidin! Yanlarında bir karşılık bulabilir misiniz?' der.""
Kasım b. Muheymere'den: Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: ""Allah, içinde hardal tohumu kadar riyâ olan ameli kabul etmez.""
Hz. Ömer Hz. Muaz'ı ağlarken görünce, ""Niye ağlıyorsun?""dedi. Hz. Muaz, Efendimizin ravzasını göstererek, ""Bu ravza sahibinden duyduğum: 'Riyânın en küçüğü bile şirktir.' sözünden dolayı.""karşılığını verdi. Başka bir hadîste ""Riyânın en azı şirktir.""buyuruluyor.
İbn Ebi Muğis, Said b. Museyyeb'e, ""Birimiz iyilik yapar ve ona mukabil övülmeyi ve karşılık görmeyi ister?""deyince, ""Sen amelinin boşa gitmesini mi istiyorsun?""diye sordu.""Hayır""karşılığı alınca da, ""Öyle ise Allah için yaptığın işi ihlâsla yap!""dedi.
Bir adam, Ubade b. Samit'e, ""Ben kılıcımla Allah yolunda savaşıyorum. Bununla hem Allah'ın rızâsını hem de müminlerin övgüsünü diliyorum.""deyince Hz. Ubade, ""Sana hiçbir şey yoktur.""karşılığını verdi. Adam üç defa aynı soruyu sordu ve aynı cevabı aldı. Üçüncüsünde şu kudsi hadîsi de ekledi: ""Ben ortaklara hiçbir ihtiyacı olmayanım. Bana ibadet edip bu ibadette başkasını karıştıranın ibadetinden payına düşeni bana ortak koşulana bırakırım. İhtiyacım yok!""Allah kendilerinden razı olduğu müminleri ise onların diliyle anlatıyor: ""Biz size Allah rızâsı için yemek yediriyoruz. Dolayısıyla sizden ne bir karşılık ve ne de bir teşekkür bekliyoruz.""(İnsan, 76/9) Allah'la birlikte kalbe başkasını yerleştirmeyi reddediyorlar.
Dahhak, ""Sakın, 'Bu Allah ve sizin için.' veya 'Bu Allah ve akrabalık için.' demeyin. Çünkü Allah'ın ortağı olmaz.""der.
Hz. Ömer bir adama, bir hatasından ötürü kırbaçla vurdu ve sonra ""İstersen benden kısas alabilirsin.""dedi. Adam, ""Hayır, Allah'ın hatırı ve senin hatırın için vazgeçiyorum.""dedi. Hz. Ömer ""Benim için mi vazgeçiyorsun, yoksa Allah için mi bunu belirt!""deyince, adam, ""Allah için""dedi. Hz. Ömer, ""İşte şimdi oldu.""karşılığını verdi.

İbadeti gizlemek

Sual: Nâfile ibadetleri teşvik için, farzlar gibi açıktan yapmak uygun olur mu?
CEVAPRiya yani gösteriş korkusu yoksa, teşvik maksadıyla nâfile ibadetleri açıktan yapmak caiz olur. Riya tehlikesi varsa yahut riyaya yol açabilecekse, nâfile ibadetleri gizli yapmalıdır.

İslam âlimleri, (Bir hayrın yapılmasına yol gösteren, onu yapan gibidir) hadis-i şerifine göre, sadakayı açıktan vermenin, iyiliği açıkça yapmanın iki kat sevab olduğunu bildirmiştir. Biri, sadaka sevabı, ikincisi ise, başkalarını teşvik etmek sevabıdır. Bir hadis-i şerif:
(Sadakayı gizli vermek, açıktan vermekten efdaldir, ancak örnek olmak, teşvik etmek için açıktan verilen sadaka, gizli sadakadan efdaldir.) [Deylemî]

Riya endişesi olursa sadakayı gizli vermek daha sevabdır. (Yâ Resulallah, hangi sadaka daha faziletlidir?) diye sorulunca, (Az maldan gizli verilen sadaka) buyurup, (Eğer sadakayı açık verirseniz güzel olur, gizli verirseniz sizin için daha hayırlıdır)mealindeki âyeti okudu. (Taberanî)

İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Farzlar yapılırken araya riya karışmaz. Nâfile ibadetlerde ise, gösteriş çok olur. Bunun için, zekâtı açıktan vermek gerekir. Nâfile olan sadakayı gizli vermeli ki, böylece kabul olma ihtimali fazla olur. (2/82)

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Gizli sadaka daha iyidir.) [Bekara 271]

(Rabbinize yalvararak, gizli, sessiz dua edin!) [Araf 55]

(Rabbini içinden zikret!) [Araf 205]

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Allah’ı gizlice zikredin!) [İbni Mübarek]

(Hafaza meleklerinin işitmediği zikir, işittikleri zikirden 70 kat daha kıymetlidir.) [Beyhekî]

(Kıyamette, Allahü teâlânın himaye ettiği yedi kişiden biri, sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar sadakayı gizli verendir.)[Buhârî]

(Gizli verilen sadaka, Allah’ın gazabını söndürür.) [Beyhekî]

(Sadakayı gizli vermek, iyilik hazinesidir.) [Taberanî]

(En üstün sadaka, gizli verilendir.) [Taberanî]

(Gece kılınan namazın, gündüz kılınan namaza göre üstünlüğü, gizli verilen sadakanın, açıktan verilen sadakaya olan üstünlüğü gibidir.) [Taberanî]

(Farzlar hariç, evde kılınan namaz, mescidimde kılınandan üstündür.) [İ. Âbidin]

(Farzlar hariç, evde kılınan namaz daha hayırlıdır.) [Buhârî]

(Tenhada kılınan nâfile namazın sevabı, açıkta kılınandan 25 kat daha fazladır.) [İ. Ahmed]

(Kur’anı âşikâre okuyan, âşikâre sadaka veren gibi, gizli okuyan da gizli sadaka veren gibidir.) [Tirmizi]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder