1 Temmuz 2017 Cumartesi

Re­sû­lul­lah’ın müjdelediği gibi, Sâbit bin Kays r.a güzel bir hayat sürdü ve sonun­da yalancı, sahte peygamber Müseylimetü’l-Kezzâb’la yapılan Yemâme Muharebesi’nde şehit düşerek cennetlikler arasına girdi.
Hz. Sâbit şehit düştüğünde üzerinde kıymetli bir zırh vardı. Bu zırh çalındı. Biri rüya­sında Hz. Sâbit’i gördü. Hz. Sâbit, zırhının saklı olduğu yeri söyledi. Onu oradan al­masını ve ihtiyacı olan birisine vermesini rica etti. Rüyayı gören zat, ertesi gün arkadaşlarıyla birlikte Hz. Sâbit’in tarif ettiği yere gitti. Zırhı ora­da buldu. Ve bu şehidin isteğini yerine getirdi.

Resûl-i Ekrem
sallallâhu aleyhi ve sellem efendimiz ehl-i beyti için bir
vakt-i mu’ayyene dek, Ebû Şahm nâm yahudiden almış olduğu yirmi ölçek arpa mukābilinde zırhını Medine’de iken
rehin etmişti.