30 Nisan 2016 Cumartesi



Nebiyy-i ekrem sav buyurdu ki: Benim adımı (kendinize,yâhud birbirinize) takınız. Buhari 92

Yahudi alimlerinden
Abdullah b Selam:'Evladımdan şüphe edebilirim,Resulullahın peygamberliğinden şüphe etmem ise imkansız,zira, ben onu tüm vasıflarıyla tevratta gördüm.'
Nebiyy-i ekrem sav buyurdu ki:
Benim ismimi (kendinize,yâhud birbirinize) takınız.
Buhari 92



Kim hesâba çekilirse azâb edilmiş olur. Kim ince hesâba çekilirse helâk olur. Hz Muhammed sav Buhari 88

Gizli verilen sadaka
Rabbin gazabını söndürür
Hz Muhammed sav
Kim hesâba çekilirse azâb edilmiş olur.
Kim ince hesâba çekilirse helâk olur.
Hz Muhammed sav
Buhari 88



Bir kadın evlâdından iki/üç tânesini (âhirete kendinden) evvel yollarsa, Cehennem`e karşı onun için siper olur. Hz Muhammed sav Buhari 87

Bir kadın evlâdından iki/üç tânesini (âhirete kendinden) evvel yollarsa,
Cehennem`e karşı onun için siper olur.
Hz Muhammed sav
Buhari 87

Kadınlar "Yâ Resûlâllâh,erkeklerden bize meydan kalmıyor.Bize bir gün tahsîs et." dediler. (Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem) onlara bir gün tayîn etti.

Kadınlar "Yâ Resûlâllâh,erkeklerden bize meydan kalmıyor.Bize bir gün tahsîs et." dediler.
(Resûlullâh salla`llâhu aleyhi ve sellem) onlara bir gün tayîn etti.
Kadınlar yevm-i muayyende Huzûr-ı Risâlet-Penâhî`ye geldiler.O da kendilerine vaaz etti.
Buhari 87

selâm verdiği zaman da üç kere selâm verirdi.Nebiyy-i Muhterem sallallâhu aleyhi ve sellem bir söz söylediği zaman iyice anlaşılsın için üç kere tekrâr ederdi

Nebiyy-i Muhterem sallallâhu aleyhi ve sellem bir söz söylediği zaman
iyice anlaşılsın için üç kere tekrâr ederdi.Bir kavmin yanına gelip
selâm verdiği zaman da üç kere selâm verirdi.

Buhari 82

Halka namaz kıldıran olursa hafif tutsun.Cemâatin içinde hastası var,zayıfı var,iş-güç sâhibi olanı var. Hz Muhammed sav Buhari 79

Müminle kâfiri ayıran fark namazdır.
Halka namaz kıldıran olursa hafif tutsun.
Cemâatin içinde hastası var,zayıfı var,
iş-güç sâhibi olanı var.
Hz Muhammed sav
Buhari 79



29 Nisan 2016 Cuma

Ukbe b. el-Hâris ra İhâb b. Azîz`in kızını tezevvüc etti.Yanına bir kadın gelip "Ukbe`yi de, tezevvüc ettiği kadını da ben emzirdim." dedi.

Ukbe b. el-Hâris ra İhâb b. Azîz`in kızını tezevvüc etti.Yanına bir kadın gelip "Ukbe`yi de, tezevvüc ettiği kadını da ben emzirdim." dedi. Ukbe, ona: "Ne senin beni emzirdiğinden haberim var, ne de evvelce bunu bana söylediğinden." cevâbını verdi.Medîne`ye (Huzûr-ı) Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e gitti. (Hükm-i şer`îyi) sordu. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem: "Nasıl olur ya? Bir kere (bu söz) söylenmiş bulundu." buyurdu. Bunun üzerine Ukbe o kadından ayrıldı.
Buhari 77

Allâh Teâlâ kimin hayrını murâd ederse ona din husûsunda anlayış verir. Hz Muhammed sav Hz Muaviye,Buhari 64

Allâh Teâlâ kimin hayrını murâd ederse
ona din husûsunda anlayış verir.

Hz Muhammed sav
Hz Muaviye,Buhari 64

Bu ümmet,kıyâmete kadar Hak üzere olacak ve
kendilerine muhâlefet edenlerden zarar görmeyecektir.

Hz Muhammed sav
Hz Muaviye,Buhari 64

27 Nisan 2016 Çarşamba

26 Nisan 2016 Salı

Güzel güzel sabret; İnkarcılar azabı uzak görüyorlar. Biz onu yakın görmekteyiz. Gök, o gün, erimiş maden gibi olur.

Güzel güzel sabret;
İnkarcılar azabı uzak görüyorlar.
Biz onu yakın görmekteyiz.
Gök, o gün, erimiş maden gibi olur.
Dağlar da atılmış pamuğa döner.
Hiç bir dost diğer bir dostunu sormaz.
Mearic Suresi 5-10



bir müslümân cenâzesi arkasından gider ve üzerine namaz kılıp defninden ferâgat edilinceye kadar berâber bulunursa iki kîrât ecir ile döner ki

Kim îmânı sebebiyle ve ecrini yalnız Allah`dan umarak bir müslümân cenâzesi arkasından gider
ve üzerine namaz kılıp defninden ferâgat edilinceye kadar berâber bulunursa iki kîrât ecir ile döner ki kîrâtların her biri Uhud (dağı) gibidir,kim o cenâze üzerine namaz kılar da defnolunmadan evvel dönerse (yalnız) bir kîrât ecir ile dönmüş olur.
Hz Muhammed sav
Buhari 44



Lâ İlâhe İllâllâh deyip kalbinde bir arpa ağırlığınca hayır (îmân) bulunan kimse Cehennem`den çıkacaktır.

Lâ İlâhe İllâllâh deyip kalbinde bir arpa ağırlığınca (îmân) bulunan kimse Cehennem`den çıkacaktır.
Lâ İlâhe İllâllâh deyip kalbinde bir buğday ağırlığınca (îmân) bulunan kimse Cehennem`den çıkacaktır. 
Lâ İlâhe İllâllâh deyip kalbinde bir zerre ağırlığınca (îmân) bulunan kimse Cehennem`den çıkacaktır.
Hz Muhammed sav
Buhari 41
Lâ İlâhe İllâllâh,Muhammedün Resulullah ı da mutazammındır(içerir).
Risalet-i Muhammediyyeyi tasdik etmeksizin Cehennemden necat olamayacağı nusus-ı katıa ile malumdur.

Bir kul Müslüman olursa,İslâm`ı sağlam olursa Allâhu Teâlâ evvelce kendisinden sâdır olmuş her seyyiesini günahını tekfîr eder(örter)

Bir kul Müslüman olursa,İslâm`ı sağlam olursa Allâhu Teâlâ evvelce kendisinden sâdır olmuş
her seyyiesini günahını tekfîr eder(örter).Ondan sonra sıra kısâsa (yâni mükâfât ve mücâzâta) gelir:
Bir hasene ondan yedi yüz kat büyük hasene ile,
bir seyyie ise (yalnız kendi) misli (derecesinde mücâzât) ile karşılanır.Meğer ki o seyyieyi
Allah affede.
Hz Muhammed sav
Buhari 39



Allah yolunda katlolunup dirilmeyi, ondan sonra katlolunup dirilmeyi, ondan sonra katlolunmayı ne kadar isterdim! Hz Muhammed sav

Allah yolunda katlolunup dirilmeyi,
ondan sonra katlolunup dirilmeyi,
ondan sonra katlolunmayı ne kadar isterdim!
Hz Muhammed sav
Buhari 34
Şehitler cennete girip oradaki lütuf ve bağışları görünce 'keşke diğer kardeşlerimizde içinde bulunduğumuz bu lütuf ve ihsanları bilselerdi.
Bizim kavuştuğumuza onlarda kavuşurlardı.' derler



Dört şey,kimde bulunursa hâlis münâfık olur. Kimde bunların bir parçası bulunursa onu bırakıncaya kadar kendisinde münâfıklıkdan bir haslet kalmış olur.

Dört şey,kimde bulunursa hâlis münâfık olur.
Kimde bunların bir parçası bulunursa onu bırakıncaya kadar kendisinde münâfıklıkdan bir haslet kalmış olur. Kendisine bir şey emanet edildiği zaman hıyânet etmek,
söz söylerken yalan söylemek,
ahdettiğinde ahdini tutmamak,
husûmet zamânında haktan ayrılmaktır.
Hz Muhammed sav
Buhari 32



Münâfık`ın alâmetleri üçtür. Söz söylerken yalan söyler. Vaad ettiği vakit sözünde durmaz. Kendisine bir şey emanet edildiği zaman hıyânet eder. Hz Muhammed sav

Münâfık`ın alâmetleri üçtür.
Söz söylerken yalan söyler.
Vaad ettiği vakit sözünde durmaz.
Kendisine bir şey emanet edildiği zaman
hıyânet eder.
Hz Muhammed sav
Buhari 31



İki müslüman silahlarıyla karşılaştıkları zaman kâtil de maktûl de Cehennem`dedir. "Yâ Resûlâllâh,kâtil böyle,ya maktûle ne oluyor?" diye sordum.

İki müslüman silahlarıyla karşılaştıkları zaman
kâtil de maktûl de Cehennem`dedir.
"Yâ Resûlâllâh,kâtil böyle,ya maktûle ne oluyor?" diye sordum.
"(Maktûl) arkadaşını öldürmeye harîs istekli idi de ondan." buyurdu.
Buhari 29
Bu cezaya kesb-i istihkak eder demektir.Yoksa afv-ı İlahi yetişip kurtulmak da vardır.Hulud manası hiç anlaşılmamalıdır.Her iki tarafa müslim namı verilmesinde de buna işaret vardır.
Sahabenin iki tarafı da ehl-i Cennettir.Onlar ictihadla ve kıtalde islah-ı din vardır diye yapmışlardır.Hucurat 9 da ehl-i bağy olanlara hak olan hasımları gibi mümin denilmiştir.

25 Nisan 2016 Pazartesi


 
 

Her kimin eli altında kardeşi bulunursa ona yediğinden yedirsin,giydiğinden giydirsin. Onlara güçleri yetmeyecek zahmetli bir iş yüklemeyiniz.

Her kimin eli altında kardeşi bulunursa
ona yediğinden yedirsin,
giydiğinden giydirsin.
Onlara güçleri yetmeyecek
zahmetli bir iş yüklemeyiniz.
Şâyet yüklerseniz onlara yardım ediniz.
Hz Muhammed sav
Buhari 28





Ey Ebû Zer,onu sen anasından dolayı mı ayıplıyorsun? Sen,içinde Câhiliyyet ahlâkı kalmış bir kimse imişsin. Buhari 28

Birini anasından dolayı ayıpladım.
Nebiyy-i Mükerrem sallallâhu aleyhi ve sellem bana buyurdu ki:
Ey Ebû Zer,onu sen anasından dolayı mı ayıplıyorsun?
Sen,içinde Câhiliyyet ahlâkı kalmış bir kimse imişsin.
Buhari 28

Bilâl-i Habeşî ayağıyla basmadıkça
yanağımı yerden kaldırmayacağım.
Ebu Zer Gıfari ra


 






 

Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem (Müellefetü`l-Kulûb`dan) bir takım kimselere (dünyâlık) veriyordu. Ben,Sa`d da (orada) oturuyordu.

Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem (Müellefetü`l-Kulûb`dan) bir takım kimselere (dünyâlık) veriyordu.
Ben,Sa`d da (orada) oturuyordu.Resûlullâh sav içlerinden en ziyâde beğendiğim birine bir şey vermedi.
Bunun üzerine: "Yâ Resûlâllâh, filânı ne için bıraktın? Vallâhi onu ben mü`min biliyorum." dedim. "Öyle deme, Müslim (de.)" buyurdu. Bir müddet sustum. Nihâyet o adam hakkındaki ilmim bana galebe etti de (dayanamadım,) yine sözümü tekrâr ederek: "Filânı niçin mahrum bıraktın? Vallâhi onu ben, mü`min biliyorum." dedim. Yine "Öyle deme, müslim (de.)" buyurdu. Ben yine sustum. Lâkin o adam hakkındaki ilmim bana galabe etti. (Dayanamadım,) sözümü tekrâr ettim. Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem yine o sözü tekrâr ettikden sonra buyurdu ki: Ey Sa`d,bir adama,Allah onu yüzü koyun ateşe atmasın diye başkasını daha ziyâde sevdiğim halde ihsânda bulunduğum olur.
Buhari 26




 
 

Ensârî,kardeşini hayâdan menediyordu.Resûlullâh sav: "Ona ilişme.Hayâ îmândandır." buyurdu. Buhari 23

Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem Ensâr`dan bir kimsenin yanından geçiyordu.
Ensârî,kardeşini hayâdan menediyordu.Resûlullâh sav:
"Ona ilişme.Hayâ îmândandır." buyurdu.
Buhari 23



Fakiri doyurmaya teşvik etmezdi. Bu sebeple burada bugün onun bir acıyanı yoktur. Günahkarların yiyeceği olan kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur. Hakka 25-36

'Kitabım keşke bana verilmeseydi;
keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim;
bu iş keşke son bulmuş olsaydı;
malım bana fayda vermedi;gücüm de kalmadı' der.
'O'nu alın, bağlayın.'
'Sonra cehenneme atın'
'Sonra onu boyu yetmiş arşın olan zincire vurun';
'Çünkü, o, yüce Allah'a inanmazdı.'
Fakiri doyurmaya teşvik etmezdi.
Bu sebeple burada bugün onun bir acıyanı yoktur.
Günahkarların yiyeceği olan kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.
Hakka 25-36
İhtiyaçlarından fazla mala malik olanlar fakirlere zaiflere yardımla mükelleftirler.Bu beyanı ilahide delalet vardır ki kafirler de bu gibi vazifelerle mükelleftir.Bunlara ademi riayetlerinden dolayı ayrıca
muazzep olacaklardır.

"Kimin kalbinde bir hardal tânesi ağırlığınca îmân varsa (ateşden) çıkarınız." diye ferman buyuracaktır.

Ehl-i Cennet Cennet`e,ehl-i Cehennem Cehennem`e girdikten sonra Allâhu Teâlâ Azze ve Celle:
"Kimin kalbinde bir hardal tânesi ağırlığınca îmân varsa (ateşden) çıkarınız." diye ferman buyuracaktır.
Bunun üzerine (bu gibiler) simsiyah kesilmiş oldukları halde çıkarılıp Nehr-i hayât içine atılacaklar ve (orada) sel uğrağında kalan yabânî reyhan tohumları nasıl (süratle) biterse öylece biteceklerdir.
Hz Muhammed

Sallallahu Aleyhi Vesellem
Buhari 21



Bir Müslüman ağaç diksin
yâhud ekin eksin ve mahsûlünden insan, hayvan yesin,
o müslüman diktiğiyle,
ektiğiyle sevap kazanır.
Hz Muhammed

Sallallahu Aleyhi Vesellem
buhari 1044
Çok sürmez bir Müslümanın
en hayırlı malı -kendi dînini fitnelerden selâmete çıkarmak için-dağ başlarında gezdirip (birikmiş) yağmur suyu başlarında güttüğü davarlar olacaktır.
Hz Muhammed sav
Buhari 19






Allâh`a (ibâdette) hiçbir şeyi şerîk ortak etmemek,hırsızlık etmemek,zinâ etmemek,evlâdınızı öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız hiçbir yalanla (kimseyi) bühtân etmemek

Allâh`a (ibâdette) hiçbir şeyi şerîk ortak etmemek,hırsızlık etmemek,zinâ etmemek,evlâdınızı öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız hiçbir yalanla (kimseyi) bühtân etmemek,hiçbir (emr-i) ma`rûfda isyân etmemek üzere bana bîat ediniz (yâni benimle ahdediniz.) İçinizden sözünde duran olursa ecri (ve mükâfâtı) Allâh`ın zimmet-i fazl u keremindedir. Bu dediklerimden birini yapıp da ondan dolayı dünyâda düçâr-ı ıkâb olursa bu ıkâb ona keffârettir. Bunlardan birini yapıp da yaptığı fiili Allâhu Teâlâ setrederse işi Allâh`a kalır: İsterse onu afv, dilerse onu ıkâb eder.
Biz de bu şart üzere ona (yâni Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem`e) bîat ettik.
Ubâde b. es-Sâmit (el-Ensârî el-Bedrî) radiya`llâhu anh
Buhari 18



İmânın alâmeti Ensârı sevmek, münâfıklığın alâmeti de Ensâr`a buğzetmektir. Hz Muhammed sav

İmânın alâmeti Ensârı sevmek,
münâfıklığın alâmeti de Ensâr`a buğzetmektir.
Hz Muhammed sav
Buhari 17

Kimde üç şey bulunursa îmânın tadını tatmış olur. Allâh ile Resûlullâh kendisine başkalarından daha sevgili olmak; bir kimseyi yalnız Allâh için sevmek;

Kimde üç şey bulunursa
îmânın tadını tatmış olur.
Allâh ile Resûlullâh kendisine
başkalarından daha sevgili olmak;
bir kimseyi yalnız Allâh için sevmek;
Allâh,onu küfürden kurtardıktan sonra yine
küfre dönmekten ateşe atılacakmışcasına hoşlanmamak.
Hz Muhammed

Sallallahu Aleyhi Vesellem
Buhari 16





Hiç biriniz, ben ona babasından da, evlâdından da daha sevgili olmadıkca îmân etmiş olmaz. Hz Muhammed sav

Hiçbiriniz,
ben ona babasından da,
evlâdından da daha sevgili
olmadıkca îmân etmiş olmaz.
Hz Muhammed
Sallallahu Aleyhi Vesellem
Buhari 14


 

 

Hiç biriniz, kendisi için arzu ettiğini müslüman kardeşi için de arzu etmedikce îmân etmiş olmaz. Hz Muhammed sav

Hiçbiriniz,
kendisi için arzu ettiğini
müslüman kardeşi için de
arzu etmedikce îmân etmiş olmaz.
Hz Muhammed sav
Buhari 13



Yemek yedirmen ve tanıdığına tanımadığına selâm vermen, İslâm`ın en hayırlısıdır. Hz Muhammed sav

Yemek yedirmen ve
tanıdığına tanımadığına
selâm vermen,
İslâm`ın hayırlısıdır.
Hz Muhammed

Sallallahu Aleyhi Vesellem
Buhari 12



Ahirette secdeye çağırılırlar ama buna kuvvetleri yetmez. Halbuki,kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı. Kalem 42-43

Ahirette secdeye çağırılırlar
ama buna kuvvetleri yetmez.
Halbuki,kendileri sapasağlam oldukları zaman secdeye çağırılmışlardı.
Kalem Suresi 42-43




Müslümanları, mücrimlerle bir tutar mıyız hiç? Kalem 35

Müslümanları,
mücrimlerle
bir tutar mıyız hiç?

Kalem Suresi 35




24 Nisan 2016 Pazar

Vaktiyle bahçe sahiplerini denediğimiz gibi denedik.Sahipleri daha sabah olmadan,bahçeyi devşireceklerine bir istisna payı bırakmaksızın yemin etmişlerdi.

Vaktiyle bahçe sahiplerini denediğimiz gibi denedik.Sahipleri daha sabah olmadan,bahçeyi devşireceklerine bir istisna payı bırakmaksızın yemin etmişlerdi.
Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.
Sabah erken: 'Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın' diye birbirlerine seslendiler.
'Bugün orada, hiçbir fakir yanımıza sokulmasın' diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.
Fakirlere yardım etmeye güçleri yeterken böyle konuşarak erkenden gittiler.
Bahçeyi gördüklerinde: 'Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız; belki de biz mahrum bırakıldık' dediler.
Ortancaları: 'Ben size Allah'ı anmanız gerekmez mi, dememiş miydim?' dedi.
Rabbimizi tesbih ederiz; biz (kendi kendimize) yazık etmişiz, dediler.
Kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
Şöyle dediler: Yazıklar olsun bize! Biz azgın kişilermişiz.
'Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir; artık, Rabbimizden dilemekteyiz.'
İşte azap böyledir; ama ahiret azabı daha büyüktür; keşke bilseler!
Kalem 17-33





kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerinden önde tutarlar. Nefsinin tamahkarlığından korunabilmiş kimseler, işte onlar saadete erenlerdir. Haşr 9

Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler,kendilerine hicret edip gelenleri severler;onlara verilenler karşısında içlerinde bir çekememezlik hissetmezler;kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerinden önde tutarlar.
Nefsinin tamahkarlığından korunabilmiş kimseler, işte onlar saadete erenlerdir.
Haşr Suresi 9












Allah size verdiği rızkı kesiverirse, size rızık verecek başka kim vardır? Mülk 21

Allah size verdiği rızkı kesiverirse,
size rızık verecek başka kim vardır?
Mülk 21

Görmedikleri halde Rablerinden korkanlara, mağfiret ve büyük ecir vardır. Mülk 12

Görmedikleri halde Rablerinden korkanlara,
mağfiret ve büyük ecir vardır.
Mülk Suresi 12

Bir şeyden korkan o şeyden kaçar.Allah'dan korkan Allah'a sığınır.Ebu kasım İshak b Muhammed

Artık tövbe etmeyi bile aklına getirmez;o suç gönlüne tatlı gelir;böyle böyle nihayet dinsiz olur gider. Mevlana Celaleddin Rumi

Bir adam,günahta ısrar eder,
kötülüğü kendine sanat edinir,düşünce gözüne toprak saçarsa,
Artık tövbe etmeyi bile aklına getirmez;o suç gönlüne tatlı gelir;böyle böyle nihayet
dinsiz olur gider.
Mevlana Celaleddin Rumi Hz



Sizler,ey sapıklar,tekzib ediciler! Zakkumdan olan bir ağaçtan yiyecek kimselersiniz Karınlarınızı ondan dolduracaksınız Onun üzerine çok kaynar sudan içeceksiniz Vakıa 51-52-53-54

Sizler,ey sapıklar,tekzib ediciler!
Zakkumdan olan bir ağaçtan yiyecek kimselersiniz.
Karınlarınızı ondan dolduracaksınız.
Onun üzerine çok kaynar sudan içeceksiniz.
Vakıa 51-54





Yılbaşı için kafir kılığına girmeye çalışanlar, ahirette cennete girebilmek için müslüman kılığına girmeye çalışacaklar.

Yılbaşı için kafir kılığına girmeye çalışanlar,
ahirette cennete girebilmek için
müslüman kılığına girmeye çalışacaklar.