31 Temmuz 2018 Salı

İnsanların en şerlisi,Hakkı batıl,batılı Hak gösteren,fasih ve beliğ konuşan her hatip(konuşmacı).
İnsanların en hayırlısı,fitneden uzak olan kişi,deve yavrusu gibi,ne savaşa gidilir,ne de sütü sağılır.
Hz Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem

30 Temmuz 2018 Pazartesi

Suriye halkına sövmeyin,
onların zalimlerine sövün.
Hazreti Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem





Allah Teâlâ buyurur:



“Ey mü’minler!. Eğer babalarınız ve kardeşleriniz küfrü îmân üzerine tercih ve ihtiyar ederlerse, onları dost ittihâz etmeyin. Eğer sizden bir kimse onları dost ittihâz ederse, işte o dost ittihâz eden kimseler zâlimlerdir.” (Tevbe Sûresi / 23)

Zira kâfirlere mukârenetle nefislerine zulmetmişlerdir. Çünkü yakîn olan kimselere onların küfür ve dalâleti sirayet eder. Ve bilhassa akrabanın akrabaya tesiri daha ziyâde olur.

Fahr-i Râzi ve Hâzin’in beyânları veçhile bu ayet-i celileden maksad, mü’minleri kâfirlerden ve münafıklardan hiç bir ferd ile dostluk etmekten nehydir. Yani, “Hiç bir mü’min hiç bir kâfiri ciddiyetle dost ittihâz etmesin. Velev ki o kâfir mü’minin anası, babası ve biraderleri gibi yakın akrabasından olsa bile.” demektir.

Keza Sûre-i Tevbe’nin diğer âyet-i celîlesinde:

“Yâ Ekreme’r-Rusül! Akrabasının firkatine dayanamayarak hicretten çekinen kimselere sen de ki: Ey mü’minler! Eğer sizin babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, zevceleriniz ve sâir akrabanız, kavm ü kabileniz, kazanmış olduğunuz mallarınız, kesat arız olmasından korktuğunuz ticâretiniz ve süknâsından razı olduğunuz evleriniz eğer size Cenâb-ı Allah’tan ve Resulünden ve fî sebîlillâh düşmanlarınızla mücâdeleden ziyâde muhabbetli ise hakkınızda emr-i ilâhî gelinceye kadar gözetin ki, emr-i ilâhî geldiğinde ne olacağını bilirsiniz. Tahkik Cenâb-ı Allah kavm-i fâsikîna hidâyet etmez.” (Tevbe Sûresi, 24)

Yani sizin için pek sevgili olarak âyet-i celîlede sayılan şeyler Allah teâlâ ve Rasûlünden daha ziyâde sevgili ise sizin üzerinize azabı îcâb eden emr-i ilâhî gelinceye kadar âkibet-i emre intizâr etmek üzerinize vâcibtir.

Bu âyet-i celîle din uğrunda görülecek meşakkate ve dünyâca terettüb edecek bilcümle mazarratlara tahammül etmek lâzım olduğuna delâlet eder. Ve insan için dîni uğrunda her şeyi yani malını, canını fedaya hazır olmazsa âkibet vehâmetten hâlî olamayacağına dahî bu âyet-i celîlede işaret vardır.

Çünkü Cenâb-ı Hak bu âyette; “eğer şu umûr-î dünyâ size dinden daha ziyâde muhabbetli ise âkibet gelecek belâyı gözetin!” buyurmuştur. Bu ise umur-i dine riâyet olunmadığı surette her türlü tehlike mevcûd olduğunu beyân etmektir.

Tefsîr-i Taberî’nin beyânı veçhile bu ayet-i celile:

Babalarına ve kardeşlerine şefkatlerine binâen hicret etmeyenler hakkında nazil olmuştur. Binâenaleyh, bu âyet-i celîleye imtisâlen memâlik-i ecnebiyyeden memleketimize hicret eden mü’min kardeşlerimize iane ve muavenet eylemek bizim için bir vecîbe-i İslâmiyyedir.

“Siz zalimlere meyletmeyin ki, vücûdunuza ateş yapışmasın. Halbuki Allah’tan gayri sizin dostunuz yoktur. Binâenaleyh, zâlimlere meylettikten sonra hiç kimse tarafından yardım olunmazsınız.” (Hûd Sûresi, 113)

Fahr-i Râzi, Hâzin ve Kâzi’nin beyânlarına göre:

وَلاَ تَرْكَنُوآ اِلَى azıcık meyl ile kalbde muhabbet etmek manasınadır. Ve yahut onların zulümlerine rızâ göstermektir. Buna nazaran manâ-yı âyet:

“Zâlimlere kalbinizle muhabbet eder ve zalimane işlerine rızâ gösterirseniz cehennem ateşi sizi yakar. Şu halde onlara muhabbet etmeyin ki, ateş sizi yakmasın.



Eğer yakarsa sizi kurtaracak Allah’tan gayrı bir dostunuz olmadığı gibi, bir kimseden de yardım görmezsiniz,” demektir. Ve yahud; “onlara müdâhene edip zalimane emirlerine itaat etmeyin,” demektir.

29 Temmuz 2018 Pazar

Haber,göz ile görmek gibi değildir.
Hz Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem

28 Temmuz 2018 Cumartesi

Kime dünyalık verilirse Allahu Teala onunla çevresindekiler arasına düşmanlık ve kin koyar.
Hz Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem


Kim bu ümmetin birlik içinde olduğu zamanda onu parçalamak isterse,onu öldürünüz.

Hz Muhammed

Sallallahu Aleyhi ve Sellem
Müslümanların arasında silahların çekildiğini görünce silahını kırılıncaya kadar taşa çarp.Sonra da ölüm sana gelinceye kadar evinde otur.
Hz Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem

26 Temmuz 2018 Perşembe

Cemaate bağlı kalın.Dağılmaktan kaçının.Kim Cennetin ortasını arzuluyorsa,cemaatle birlikte olsun.
Hz Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem

13 Temmuz 2018 Cuma

Kafir,müslüman olduktan sonra,kafirleri terkedip müslümanların yanında yer almadıkça,hiç bir ameli kabul olmaz.
Hz Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem
Sadaka,
günahı söndürür.
Suyun ateşi
söndürdüğü gibi.
Hz Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem

5 Temmuz 2018 Perşembe

Hz Ömer bir orduyu Rum diyarına gönderdi. İçlerinde Abdullah b. Huzafe de vardı. Rumlara esir düştü. Krallarına götürdüler ve 

“Bu adam Muhammed’in arkadaşlarındandır!” dediler. O Rum tağutu Hz. Abdullah’a 

“Sen hristiyan olursan mülk ve saltanatıma seni ortak yapacağım” dedi. Abdullah 

“Eğer bütün mülkünü ve Arapların elinde bulunan bütün memleketleri bana bağışlasan karşılığında Hz. Muhammed’in dininden bir göz açıp kapayıncaya kadar ayrıl desen bunu yine yapmam” dedi. Bunları işittikten sonra kral, onun ağaca bağlanmasını emretti ve okçulara 

“Ona okları isabet ettirmeyin ve her atışta ona hristiyanlığı teklif edin” dedi. Onlar da öyle yaptılar. Fakat Abdullah yine reddetti. Sonra kral emretti, onu indirdiler. Daha sonra bir kazana su koyup kaynattılar. Başka bir müslüman esir getirip ona da hristiyan olması teklif edildi. O da reddetti. Bunun üzerine kaynamakta olan kazanın içine attılar. Sonra kral, kazanın içine Abdullah’ın atılmasını emrettiğinde Abdullah ağladı. Bunun üzerine Kral’a 

“Bu adam suya atılmaktan korktuğu için ağlıyor!” dediler. Kral onun geri getirilmesini emretti. Abdullah’a tekrar hristiyan olmasını teklif etti. Fakat o yine kabul etmedi. Kral 

“O halde, kabul etmediğine göre, seni ağlatan nedir?” diye sordu. Abdullah 

“Ben kendi kendime dedim ki, şimdi seni bu kazanın içine atarlar da biraz sonra ölüp gidersin. Halbuki ben cesedimdeki her kıl adedince canım olsun ve Allah için bu suya atılsın isterdim” dedi. Bunun üzerine kral ona 

“Benim başımı öpmen karşılığında seni serbest bırakmama ne dersin?” diye sordu. Abdullah 

“Beni ve bütün müslüman esirleri serbest bırakırsan başını öperim” dedi. O da bu şartı kabul etti. Abdullah kalbinden 

“Bu Allah’ın düşmanlarından birisidir” dedi ve başını öptü. Kendisi ile beraber bütün müslüman esirleri bıraktırdı. Onları Hz. Ömer’in huzuruna getirdi ve hâdiseyi ona anlattı. Hz. Ömer 

“Her müslümana Abdullah b. Huzafe’nin başını öpmek görevdir” dedi ve “İşte ben başlıyorum” diyerek kalktı ve Abdullah’ın başını öptü.