20 Eylül 2016 Salı

Ölüm hastalığına yakalandı."Şikayetin ne’?" diye sordu.
-Günahlarım.
-Arzun ne?
Rabbimin rahmeti.
-Sana ikramda bulunulmasını emredeyim mi’?
-İkrama ihtiyacım yok.
-Senden sonra kızlarının olur.
-Kızlarımın fakir kalacağından mı korkuyorsun? Ben kızlarıma,
her gece Vakıa süresini okumalarını emrettim
Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini işitmistim:
"Kim,her gece Vakıa süresini okursa,asla fakir düşmez."
Abdullah b.Mesud(r.a) ile Hazreti Osman arasındaki konuşma
Bu ahidname Ömer b Hattab'dan değerli Patrik Safronbos'a verilmiş ahd u misaktır.O kendisi,bulundukları yerlerdeki keşişler,rahipler rahibeler,raiyyeti olan Kudüs-i Şerifteki Tur ez-Zeytun'da bulunanların patriğidir Üzerlerinde aman bulunur ve zımmilik hükümlerine de uyarlarsa,biz bütün müminler ve bizden sonrakiler,daha evvel olduğu gibi,onları zarar görmekten korusunlar.Şu kadar ki;onlar da itaat ve saygı üzere bulunmalıdırlar.Müminlerden her kim ki bizim bu amanımız okunur da ona aykırı hareket ederse,şu andan kıyamete kadar Allah'ın ahdini bozmuş, Resulünü de hoş karşılamamış olur. Fi Rebiülewel Hicrî 15
Hz Ömer Resûlullah’ın sav yanına girmek için izin istedi Hz Peygamber’in (s.a.) yanında Kureyşli bazı kadınlar vardı. Ömer girmek için izin isteyince kadınlar hemen perdenin arkasına koşmaya başladılar. Resûlullah (s.a.), Ömer’in girmesine izin verdi. Girdiğinde Hz. Peygamber (s.a.) gülüyordu. Ömer: “Ey Allah’ın Resûlü! Allah seni hep güldürsün” deyince, Resûlullah (s.a.): “Şu yanımda olan kadınların haline şaştım! Senin sesini duyunca hemen perdenin arkasına koştular” buyurdu. Ömer: “Ey Allah’ın Resûlü! Oysa asıl senden çekinmeleri lazımdı!” dedi ve kadınlara: “Ey kendi nefislerinin düşmanları! Benden çekinirsiniz de Resûlullah’tan (s.a.) çekinmezsiniz öyle mi!” diye bağırdı. Kadınlar: “Evet! Zira sen sert ve kabasın!” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.): “Canım elinde olana yemin olsun ki şeytan bile bir yolda yürürken seninle karşılaşsa mutlaka yolunu değiştirip başka bir yola sapar!” buyurdu.Sa‘d b. Ebi Vakkas ra
[Sahih] (Müsned, I,171.Buhârî, Bed’ul Halk, 11, 3683; Müslim, Fedâilu’s-sahabe, 22; Nesâî, Kübrâ, 8075) (Tercüme, XIX, 394)