23 Ekim 2016 Pazar

Tasavvufi hayata girenler, tevbenin huzurunu, zikir meclislerinin vecdini, sabrın tecrübesini, tevekkülün teslimiyetini,ihlasın alçakgönüllülüğünü yakalamışlardır. Padişah-ı alem olmak bir kuru dava imiş Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş Yavuz Sultan Selim

“Allah Teâlâ buyuruyor:
“İbâdet ve taatta muhsin olduğu halde yüzünü Allah teâlâya teslim edip tam bir teslîmiyetle teslim olan kimseden daha ziyâde dîni muhkem ve din yönünden en güzel kim olabilir? Allah teâlâya itaatte bâtıl dinlerden Hak dînine meyl etmiş olduğu halde İbrâhim (a.s.)’ın milletine ittibâ eden kimsenin dîni elbette her milletin dîninden güzel ve muhkemdir. Allah teâlâ İbrâhim (a.s.)’ı dost ittihaz etti. (Nisâ Sûresi / 125)
Tefsîr-i Hâzin’de beyan olunduğu veçhile bu âyette dînin mebnâsına işâret vardır. Çünkü dînin mebnası (temeli) başlıca ikidir:
Birincisi: Hüsn-i î’kattır. Buna: “Esleme vechehü lillahi” cümle-i latîfesi ile işâret buyurmuştur ki; “Cenâb-ı Allah’ın varlığını ikrar ve îmân ile gizli ve âşikâr her halinde tevazû, inkıyâd ve tâatında ihlâs ve emrini Allah teâlâya tefviz etti” demektir.
İkincisi: Amel-i sâlihtir. Buna da “Vehüve muhsinun” kavl-i şerîfi ile işâret buyurmuştur. Yani: “Amelini lâyığı veçhile işler, hasenâtı yerine getirir ve seyyiâtı terk eder” demektir.
Vâcib teâlâ hazretlerine teslimiyet ve inkıyadda her âzâ müsâvî ise de, “vech” yani yüz, insanın eşref âzâsından olduğuna binâen zikrolunmuştur. Yüz’ün inkıyâdı, teslîmiyeti cemî âzânın inkıyadına delâlet eder. Vechini Allah teâlâya teslimde îmânın kemâli, cemî umûru O’na tefvîz etmek ve mâsivâdan uzaklaşmak ve bilcümle kuvvet ve kudreti O’ndan bilmek sûretiyle hâsıl olacağına tembih vardır.
İbrâhim aleyhisselâm Cenâb-ı Hakk’ın ismini işitmek için malını ve evlâdını fedâ ettiğinden Allah teâlâ hazretleri onu “Halîl” yani dost, ittihaz etmiştir.
Rivâyet olunur ki Allah Teâlâ, İbrâhim aleyhisselâm’a şöyle vahiy buyurdu:
“Muhakkak ki sen benim dostumsun, ben de senin dostunum. Sakın ki kalbine muttalî olduğum zaman onu benden başkasıyla bulmayayım! Yoksa bana karşı olan sevgini keserim. Çünkü ben sevgim için öyle kimseyi seçiyorum ki, onu ateşle yaksam yine kalbi benden başkasına iltifat etmez ve benden başkasıyla meşgul olmaz. O benim için böyle olunca ben de onun kalbine muhabbetimi koydum. Ona lütuf ve ikramlarım devam etti. Hatta onu kendime yakın kıldım. Hangi nîmet benim yanımda buna müsavîdir? Hangi şeref benim yanımda bundan daha büyüktür? İzzet ve celâlime yemin ederim ki beni kim severse ben de onu severim.”
Âriflerin bazıları şöyle dedi:
“Sevgi bir tohumdur, kalblerin toprağına ekilir, akıl suyu ile sulanır. Toprağın verimliliği ve suyun temizliğinin derecesine göre meyve verir. “Toprağı verimli ve güzel memleketin nebâtı Rabbinin izni ile bol çıkar. Fenâ olandan ise fâidesi pek az olandan başkası çıkmaz.” (Ârâf Sûresi / 58)
İbrâhim -aleyhisselâm-’a denildi ki: Bize faydalı öğütler ver. Bunun üzerine İbrâhim -aleyhisselâm- şöyle dedi:
“İnsanları dünyâ işleri ile meşgul oluyor gördüğünüz zaman siz de âhiret işleriyle meşgul olun. Onlar zâhirlerinin tezyini ile meşgul olurlarsa siz de kalbinizin tezyini ile meşgul olun. Onlar bağ, bahçe ve sarayların îmârı ile meşgul olurlarsa siz de kabirlerin îmârı ile meşgul olun. İnsanlar birbirlerinin ayıplarıyla meşgul olursa siz de kendi ayıplarınızla iştigal edin. Onlar mahlûkâtın hizmetiyle meşgul olurlarsa siz de bütün mahlûkâtın Rabbi olan Hâlik’ın hizmetiyle meşgul olun.
Ey İnsan! Azrâil seni çağırmadan önce sen nefsine karşı uyanık bulun. Sabır kalkanı ile zırhlan. Kendini kurtarmak için ciddiyetini takın. Kötülüklerden alâkanı kes. Sana faydalı olanı al ki herkesin imdat aradığı günde necât bulasın.”
Bu ahidnâme Ömer Ibnül-Hattab'dan değerli Patrik Safronbos'a verilmiş ahd u misaktır.O kendisi, bulundukları yerlerdeki keşişler,rahipler,rahibeler, raiyyeti olan Kudüs-i Şerifteki Tur ez-Zeytun'da bulunanların patriğidir.Üzerlerinde aman bulunur ve zımmilik hükümlerine de uyarlarsa,biz bütün müminler ve bizden sonrakiler,daha evvel olduğu gibi,onları zarar görmekten korusunlar.Şu kadar ki;onlar da itaat ve saygı üzere bulunmalıdırlar. Müminlerden her kim ki bizim bu amanımız okunur da ona aykırı hareket ederse,şu andan kıyamete kadar Allah'ın andini bozmuş, Resulünü de hoş karşılamamış olur. Fi Rebiülevvel Hicri 15
1928-1938 yılları arasında resmi olarak yayınlanan 7445 adet eserin sadece 19 tanesi din ile ilgilidir. Bunlardan beş tanesinin adı ise şöyledir. 1- Türkiye'de Hıristiyanlık 2- Budacılığı Hazırlayan Amiller 3- Çin'deki Dinler 4 Çinlilerin Dinleri 5- Türk kozmogonisi.
Kişi,kendisine nasıl davranılmasından hoşlanıyorsa, başkalarına öyle davransın.
Hz Muhammed sav