4 Ocak 2015 Pazar

Besmele-Bismillah

Sual: Besmele çekmenin hükmü nedir?
CEVAPYerine göre, Besmelenin hükmü değişir. Birkaç örnek verelim:

Farz olduğu yerler:Hayvan keserken, Besmele çekmek farzdır. Besmelesiz kesileni yemek haramdır.

Vacib olduğu yerler:
Namaz dışında Fatiha okumaya başlarken Besmele çekmek vacibdir. Şafii mezhebindeyse, her zaman Fatiha okurken Besmele çekmek farzdır.

Sünnet olduğu yerler:
Namazda her rekâtta Fatiha’dan önce, gusletmeye ve abdest almaya, yiyip içmeye, mektup yazmaya ve her faydalı işe başlarken Besmele çekmek sünnettir. Namaz dışında, Fatiha’dan başka bir sure okumaya başlarken de, Besmele çekmek sünnettir.

Müstehab olduğu yerler:
Namazda, Fatiha ile zamm-ı sure arasında Besmele çekmek, caiz veya müstehabdır.

Mubah olduğu yerler:Yürümeye, oturmaya, kalkmaya ve her mubah işe başlarken Besmele çekmek mubahtır.

Mekruh olduğu yerler:Avret yerini açarken, necaset bulunan yere girerken, Berae suresini önceki sureye bitişik okurken, sigara içmeye ve bunun gibi kötü kokulu, mesela soğan, sarımsak gibi şeyleri yemeye başlarken ve sakal tıraşı olmaya başlarken Besmele çekmek mekruhtur. 

Haram olduğu yerler:Haram işlemeye başlarken Besmele çekmek haramdır. Haramlığını kabul ederek yaparsa haram olur, harama önem vermeden veya helal kabul ederek yaparsa küfür olur.

Küfür olduğu yerler:Bizzat kendisi haram olan mesela, şarap içmek, zina etmek, domuz eti yemek gibi haram olan işleri yapmaya başlarken, Besmele çekmek küfür olur. Burada, haramı helal saydığından veya harama önem vermediğinden dolayı küfür oluyor.

Sual: Sure ve âyet okurken euzü besmele okunur mu?
CEVAPSure okurken, euzü ve besmele okunur. Âyet-i kerime okurken, âlimlerin çoğuna göre, yalnız euzü okunur, besmele okunmaz. Mesela Âyet-el kürsi, Amenerresulü, Hüvallahüllezi gibi âyetleri okurken besmele çekmek gerekmez. Sadece euzü okunur. Besmele de çekilirse mahzuru olmaz.

Sual: Sure veya âyet okurken euzü besmele çekmenin hükmü nedir?
CEVAPSure veya âyet okumaya başlarken euzü okumak vaciptir. Diğer surelere başlarken besmele okumak sünnettir.

Namaz içinde Fatihadan önce besmele çekmek sünnet, namaz dışında Fatiha okumaya başlarken besmele okumak vaciptir. Şafii mezhebinde ise her zaman Fatiha okurken besmele çekmek farzdır.

Sual: Yalnız namaz kılarken, sübhaneke okuduktan sonra euzü besmele okumak sünnet midir?
CEVAPEvet.

Sual: Yalnız kılanın, zammı sureye başlarken, besmele çekmesi gerekir mi?
CEVAPGerekmez, bazı âlimlere göre, besmele çekmekte mahzur yoktur.

Sual: Yalnız namaz kılarken besmeleyi Fatiha-i şerif ile birleştirerek okumanın hükmü nedir?
CEVAP
Caizdir. Birleşince ...milhamdü lillahi diye okunur.

Sual: Peş peşe zammı sure okunsa, başlarında besmele çekmek gerekir mi?
CEVAPGerekmez.

Sual: Sübhaneke, Ettehıyyatü ve diğer duaların aralarında Besmele mi çekilir, Allahü ekber mi denir?
CEVAPBesmele çekilmez, Allahü ekber de denmez.

Besmele içten çekilir mi?      Okumak, nefesin gırtlaktan ses olarak çıkmasıdır. Yani sesin şekillenmesi ile olur. Mesela namazda içten okuma ile kıraat şartı yerine gelmiş olmaz.
Besmele çekilmese ne olur?      Besmelesiz işe şeytan karışır derler. Besmele çekilmezse, o işin hayrı olmaz, o iş noksandır. Besmelesiz işe şeytan müdahale eder. Besmele çekilince şeytan o kimseden uzaklaşır.
Eûzû-besmele, şeytanın şerrinden cenab-ı Allah’a sığınmaktır.
Besmelesiz kesilen hayvanın eti yenmez. (En’am:121) Yani besmelesiz yenilip içilmez. Besmele bir şeyi helal kılar.
Her yere besmele yazmak doğru mudur?      Çiğnenecek, atılacak, giyilecek ve kullanılacak bir şey üzerine besmele yazılmamalıdır. Hürmetsizlik edilmiş olur.
Üzerinde besmele olan bir şey ile tuvalete girilmez.
Olur olmaz yerlere besmele asılmamalıdır. En önemlisi besmele istismar için iş yerlerine asılmamalıdır. Adam iş yerine duvardan duvara besmele yazdırmış ama konuşmaları, davranışları ona uymuyor. Besmelesiz hayat yaşıyor.
Besmele çekmeyi unutan ne yapmalıdır?      İnsan bazen en önemli şeyleri unutur. Bu insanın aczindendir.
Yer içerken, bir işe başlarken besmele çekmesini unutan aklına gelince şöyle der hatasını telafi eder. ‘’Bismillahi ala evvelihi ve ahirihi’’
Nerelerde besmele çekilmez?      Her zaman her yerde besmele çekilmez. Dinen yasaklanmış bir şeyi yapan kişi besmele çekmez. Tuvalette, banyonun içinde, sigara, içki içerken, kumar oynarken ve bunun gibi iş yaparken besmele çekilmez.
Besmele ile alay edilmez. Çünkü besmele Kur’an’dan bir ayettir.
İstiare (sığınma) duası nasıl yapılır?      İnsanın korunmaya sığınmaya ihtiyacı vardır. Şeytandan Allah’a sığınmayana şeytan zara verir.
Sığınma duası şöyledir: ‘’Eûzû billahimineşşeytanirracim. Lâ havle velâ kuvvete illâbillahil aliyyilazim’’
Böyle diyen cenab-ı Allah’a sığınmış O’nun korumasına girmiş olur. Allah’ın korumasında olunca şeytan zarar veremez.
İnşallah ne demektir?      İnsan bir iş yapacağı veya yapmayı düşündüğü zaman Allah’ın adı anılmalı, ‘’Allah izin verirse’’ ‘’Allah müsaade ederse’’ denmelidir.
Allah, inşallah dememizi istiyor. (Kalem:17-20+Saffat:102)
Peygamberimiz ‘’inşallah’’ demediği için Cebrail (as) gelmemiştir.
Maaşallah ne manada söylenir?      İnsan güzel brşey gördüğü zaman, beğendiği ve hoşuna gittiği bir şey için ‘’maaşallah’’ veya ‘’Barekellah’’ derse nazarı değmez.
Nazarı değen ‘’maaşallah’’ demezse gözü ile günah işlemiş olur. Çünkü zarar vermemek esastır.
Ateistin, Satanistin ve açıkca inanmadığını söyleyenin kestiği hayvanın eti niçin yenmez?      Birşeyin helal olması için üzerine Allah’ın adının anılıp, besmele çekilmesi esastır.
Allah üzerine besmele çekilmeyen şeyin yenmemesini emrediyor. (En’am:118-121)
Kasten besmele çekmeyenin, inancı olmayanın kestiği hayvanın eti üzerine besmele çekilmediği için yenmez. Besmele birşeyi faydalı ve helal hâle getirir.
İnsan neden esner?      ‘’Esnemek şeytandandır’’ derler. Esnemek sevimsiz bir iştir. Çok yemekten, çok uyumaktan veya gafletten esnenir.
Esnerken ağzın kapatılması ve sessiz esnenmesi gerekir.
Hapşırmamaya çalışmak doğru mu?      Hapşırmak insan sağlığı için faydalıdır. Önlemek doğru değildir. Gidermeye çalışmak yerine ağıza mendil kapatılmalı veya ellerle ağız kapatılmalı ve yere eğilinmelidir. Hapşıran ‘’Şükür elhamdülillah’’ der.
Hapşırabildiğimiz için Allah’a hamd ederiz.
Hapşırınca nasıl dualaşılır?      Hapşıran ‘’Şükür elhamdülillah’’ derse, bunu duyan: ‘’Yer hamükellah’’ der. Hapşıran cevaben ‘’Yehdina yehdikümüllah’’ diyerek dualaşmış olurlar.

Besmele

Bismillahirrahmânirrahim
(Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla başlarım)

Kur'an-ı Kerim'de iki türlü besmele vardır. Birisi, sûre başlarında yazılan ve sûreden bağımsız olarak bulunan besmele, diğeri Neml Suresi�nin 30. ayetindeki besmeledir. Neml Suresi�ndeki besmelenin bu sûrenin bir parçası olduğu açıkça bilinmektedir. Bundan dolayı besmelenin Kur�an âyeti olduğunda şüphe yoktur. Bu durum, açık tevâtür ile ve âlimlerin ittifakıyla kesin olarak bilinmektedir.(1)

Süleyman (a.s.) Yemen�de Sebe denilen bir kavmin kraliçesine yazdığı mektubuna, �Rahman ve Rahim� olan Allah�ın adıyla başlamıştır.(2) Besmele, Kur�an-ı Kerim�de Allah Teâlâ�nın indirdiği ayetlerdendir. Süleyman (a.s.)�dan sonra özellikle bu ümmete has kılınan bir sözdür.(3) Hz. Peygamber bu konuda şöyle buyurmaktadır: �Davud oğlu Süleyman (a.s.) ve benden başka hiçbir peygambere indirilmeyen bir âyet bana indirildi. Bu âyet �Bismillâhi'r-rahmanirrahim�dir.�(4)

Sunacağımız şu hadisler, besmelenin önemini, Müslüman�ın işlerine nasıl başlaması gerektiğini güzel bir şekilde izah etmektedir.

�Besmele ile başlanmayan her önemli iş sonuçsuz kalır�(5);
�Besmele her kitabın anahtarıdır.�(6)

Besmele hakkında âyetler ve hadislerin sunduğu mesajın şuuru ile Müslümanlar, meşrû olan bütün işlerine besmele ile başlamaktadırlar. İşlere Allah adıyla başlamak ne kadar güzel bir davranıştır.

İslâm kültürü, bir kimsenin her işe Allah adı ile başlamasını gerekli kılar. Eğer bu bilinçli bir şekilde ve samimiyetle yapılırsa şu üç güzel sonucu doğuracaktır:

Birincisi, bu kişiyi kötülükten uzak tutacaktır. Çünkü Allah ismi, onu kötü bir niyet veya bir davranıştan alıkoyarak bu konuda düşünmesini sağlayacaktır.
İkincisi, kişi meşrû bir işe başlarken Allah�ın adını anarsa, onun her hareketi tabiatıyla Allah'ın rızasına uygun olacaktır.
Üçüncüsü, o kişi, Allah�ın yardım ve nimetleriyle karşılaşacak ve Şeytanın aldatmalarından korunacaktır. Çünkü kim Allah�a yönelirse, Allah da ona yönelir.(7)

Besmelede geçen �Allah�, gerçek ilâhın özel ismidir. Kur�an, bize bu en yüce ve en büyük zatı, eksiksiz sıfatları, güzel isimleriyle tanıtmakta, bizim ve bütün kâinatın O�na olan ilgi ve alakamızı bildirmektedir. Kâinatı ve bütün varlıkları yaratan, devamlarını ve olgunlaşmalarını temin eden yüce ismin sahibi Allah�tır. �Allah� yüce ismi, Allah�ın yüce zatına dalalet eden, O�na ait olan özel bir isimdir. Allah, hakkiyle tapılacak olan yüce Zatın ismidir.(8)

Besmelede en önemli husus, Allah�ın ismini okumak ve onu, girişilecek işten önce zikretmektir. Bu öne alma, yardımın yalnızca Allah�tan isteneceğini ve manayı yalnızca O�na ait kılmak içindir. Çünkü bilindiği gibi her millet, en önemli işine, büyüklüğüne inandığı bir isimle başlar. Arap müşrikleri de sözlerine veya işlerine �Lât�ın ismi ile�, �Uzza�nın ismi ile� gibi putlardan birinin ismi ile başlarlardı. İnsanlar arasındaki alışveriş ve diğer işlerde, özellikle açılış törenlerinde ve özel programlarda �filancanın adına, filanın şerefine� gibi bunun değişik örneklerini görürüz. İşte besmelede de fiilin (yapılacak işi ifade eden fiilin) cümlenin sonuna bırakılarak Allah�ın isminin öne alınması, bütün bunları reddetmek ve başlamayı yalnız Allah�ın ismine tahsis etmek içindir. Besmele, �Ne kendim ve ne de başkası yani, akla gelebilen hiçbir isim ile değil, ancak yüce Allah�ın ismi ile şu işime başlarım, başlıyorum�demektir.(9)

Yapılan bu izah, dikkate şayandır. Müslüman, yapacağı bütün işlere, her çeşit faaliyetlere, programlara öncelikle Allah�ın adıyla yani, besmele ile başlamalıdır. Müslüman vereceği konferansta, yapacağı hitapta, katılacağı açık oturumda, panelde, sempozyumda, kültürel ve sosyal etkinliklerin tümünde, özel ve tüzel merasimlerde hep besmeleyi öne geçirmeli, besmeleyi başlangıç yapmalı, besmeleyi baştacı kılmalıdır. Çünkü besmele Allah�a saygının, Allah�a sevginin ve Allah�a itaatin bir ifadesidir.

Bir Müslüman besmele ile �şu işe başlıyorum� derken; �ben bu işi kendim için değil, Allah adına, O�nun emri ile ve ancak O�nun için yapıyorum� demiş olur.

Her işe Allah�ın adıyla başlanması, İslâm�ın âdâbındandır. Bu gerçek, ilk olarak indirilen Kur�an-ı Kerim�in: �Yaratan Rabbinin adıyla oku�(10) âyetinde Allah Teâlâ tarafından bildirilmiş ve Hz. Muhammed (s.a.s.)�e talim edilmiştir. Bu edep düsturu, İslâm Dini�nin en önemli temel düşüncesini özetler. Bu temel prensip, �0 ilktir, sondur, zâhirdir, bâtındır. O, her şeyi bilendir�(11) âyetidir.

Allah ilktir, her şeyden öncedir, başlangıcı yoktur, varlıkları O yaratmıştır. Sondur, varlıkların yok oluşundan sonra da O bâkîdir. Zâhirdir, varlığı bir çok delille gün gibi açıktır. Bâtındır, zâtının hakikati duyular ve akılla idrak edilemez.(12)

Her varlık, varlığının sırrını Allah�tan alır. Her şeye, her varlığa hayat veren O�dur. Her şey O�nun iradesi ile başlar ve son bulur. Her başlangıç, her hareket, her yöneliş O�nun dilemesiyle ve takdiriyle meydana gelir. Bu açıdan, her şeye O�nun ismi ile başlamak, her meşrû işi O�nun adını anarak yapmak, Müslümanın temel hedefi ve gayesidir.

Mevlid-i Şerifin müellifi Süleyman Çelebi, mevlidine �Allah� adıyla başlayarak, İslâm terbiye ve geleneğinin en güzel numunesini sunmuştur.
Allah adın zikredelim evvelâ
Vâcip oldur cümle işte her kula
Allah adın her kim ol evvel ana
Her işi âsan eder Allah anâ
Allah adı olsa her işin önü
Hergiz ebter olmaya ânın sonu
Her nefeste Allah adın de müdâm
Allah adıyla olur her iş temâm.

Bütün işlere en önce Allah�ın adı ile başlamak, her kulun görevidir. Her kim, Allah adını öncelikle anar ve işine öyle başlarsa, Allah ona işini kolaylaştırır. Her işten önce Allah�ın adı anılırsa, hiçbir şekilde o işin sonu, bereketsiz ve sonuçsuz kalmaz. Kul, her nefeste Allah�ın adını sürekli anmalıdır. Her işin tamam olması Allah adı ile olur.

Besmele, Allah�ı anmanın, Allah�a itimat ve dayanmanın, Allah�a güvenmenin, Allah�tan yardım istemenin, Allah�a teslim olmanın, Allah�ın rahmetine ve esirgemesine talip olmanın ve sığınmanın bir ilanı ve ifadesidir. Mü�min her faaliyetinde, her hareketinde, her işinde sadece Allah�ın yardımına güvenir ve O�nun rahmetini ve esirgemesini umar.

Mü�min yemesine, içmesine, okumasına, konuşmasına, oturmasına, kalkmasına, yatmasına, uyumasına, hep besmele ile başlar. Besmele, mü�mine lütfedilen ilâhî bir anahtardır. Mü�min, dünyevî ve uhrevî bütün işlerinin kapısını bu anahtarla açar. Ebedi saadet ve mutluluğu kazandıracak maddî ve manevî tüm işlerin şifreleri, bu anahtarla çözülür. İman, ilim, irfan, ahlâk, fazilet ve kısacası insanı kemale erdiren bütün değerlerin kapıları onunla açılır.

Müslüman mabedine, evine, işyerine, dükkanına, fabrikasına, okuluna, kışlasına girerken, dükkanını açarken, sözüne, konuşmasına, dersine başlarken, bağında bahçesinde, bürosunda ve iş yerinde çalışırken besmeleyi terennüm etmeli ve onu bir hayat tarzı haline getirmelidir.

Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya ne güzel söylemiştir:
Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;
İki dünyada aziz ümmet, Muhammed ümmetiydi.(13)

Evet, besmele Ümmet-i Muhammed�i tanımanın bir alâmet-i fârikasıdır. Bu ümmet, yeryüzünde bu kutsal cümle ile tanınır. Bu kutsal cümle, onu hem bu dünyada hem de öbür dünyada aziz, üstün ve şerefli kılacaktır.

Şairin dediği gibi besmele, her şeyimizin bereketidir. Aşımızın, işimizin, eğitimimizin, okulumuzun, üniversitemizin, kışlamızın, fabrikamızın, ticarethanemizin, bağımızın, bahçemizin, tarlamızın, ürünümüzün bereketi ve uğuru, hep besmelenin gücü ve feyzi ile olmaktadır. Besmelenin gücü ile şuurumuz, bilincimiz, huzurumuz, ümidimiz, azmimiz, aşkımız, şevkimiz artmaktadır. Besmelenin sayesinde iç âlemimizde sükun, huzur ve rahatlama olmaktadır. Besmelenin verdiği hazla ordumuz cephede galip gelmekte, askerimiz şahadet mertebesine ve gazilik unvanına nail olmaktadır.

Her şeyin anahtarı ve tevhid (Allah�ın birliğinin) ayeti olan besmele, Müslüman�ın bütün varlığını kuşatan ilâhî bir düsturdur. Müslüman besmele ile iç içe yaşayan bir kimsedir.

Besmele, onun nefes alışından al da bütün hayatının kademelerine hakim olan kutsal bir metindir. Besmele ile, Allah Teâlâ�nın Rahmân ve Rahîm isimlerini, kalbimizde niyet ettiğimiz, daha henüz meydana gelmemiş olan ve yapmayı kastettiğimiz işimize bağlarız. Yani, besmeleyi o işin önüne geçirir ve işimize başlamadan besmeleyi okuruz. Besmele, kelimeleri kısa fakat manası dünyayı kaplayan ve kuşatan özlü bir sözdür.

İstediğimizi yapmakta ne kadar serbest olursak olalım, yaptığımız şeylerin sebep ve neticelerini bilemeyiz. Bütün iradelerimizin, istek ve dileklerimizin aksamadan ve sıkıntısız meydana geldiğini görememekteyiz. Demek ki, başarılarımız, her şeyin ilk sebebi ile isteklerimiz arasındaki münasebetin bereketine bağlıdır. Bu bereket, başlangıçta Rahmân�a ait, sonunda da Rahîm�e aittir. İşin başlangıcında da, sonunda da başarıyı ve bereketi bize ihsan edecek ve takdir edecek sadece Allah�tır. Bizim işimizin nasıl seyredeceğini, nasıl sonuçlanacağını, hayırla bitip bitmeme noktasını yalnız Rahmân ve Rahîm olan Allah bilir.(14)

Lütfu ve ihsanı herkesi ve her şeyi kuşatan Allah, büyük dostu Hz. Muhammed�in terbiyesine ve ıslahına gayet önem vermiştir. Onu ilâhî yardımına mazhar kılmış, ayrıca kendisine bağlılığını göstermek ve ilâhî ismini öne almak suretiyle başlamanın kutsal edebini ona öğretmiştir. Ona apaçık bir dil ile Allah�ın birliğini ifade etme, gayet kısa ve kısa olması ile birlikte son derece derli toplu ve olağanüstü akıcı ve açık bir beyan üslûbu içinde özetleyen �Bismillahi�r-rahmanir�rahîm� düsturunu, her şeyin bir anahtarı gibi ihsan etmiştir. Sonra bu kanunu, bu edeb ve terbiyeyi bütün İslâm Ümmeti�nin kitapları, yazıları, Kur�an okumaları, nutukları ve diğer önemli işleri ve ihtiyaçlarının başında iktibas edecekleri ve uyacakları kıymetli bir gelenek kılmıştır.(15)

Besmele, Müslümanın her işini süsleyen ve Müslüman�a güç ve kuvvet veren kutsal bir cümledir. Besmelede geçen Allah�ın Rahman ismi, iyi olsun kötü olsun, mü�min olsun kafir olsun, ayırım yapmadan dünyada herkese nimet veren Allah demektir. Rahim ise, ahirette nimetlerini sadece mü�minlere veren manasınadır. Cenab-ı Allah, dünyada herkese nimet verdiği halde, kendisine inananlara âhirette özel muamele yapacaktır. Kur�an�da geçen �Rahmân� ve �Rahîm� kelimeleri hep bu manada kullanılmıştır. (16)

Besmele ile, Allah yüceltilmekte, O�na tazim ve saygı ifade edilmektedir. Diğer taraftan Allah Teâlâ�nın rahmetinden kovduğu ve müminlerin düşmanı olan Şeytanı kahretme, küçültme ve aşağılama vardır. Ebû Müleyh (r.a.) bir adamın şöyle söylediğini anlatır: �Resûlüllah (s.a.s.)�ın terkisine binmiştim. Resûlüllah (s.a.s.)�ın hayvanının ayağı tökezledi. Bunun üzerine ben, �şeytan helak olsun, mahvolsun� dedim. Resûlüllah hemen bana: �Şeytan helak olsun deme. Çünkü sen böyle söylediğin zaman o büyüklenir. Hatta kendisini bir ev gibi görür ve şöyle der: �Kuvvetimle bunu yaptım (başardım)� Fakat sen, �Bismillah� de. Zira sen böyle söylediğinde o küçülür. Hatta bir sinek gibi olur.� (17)

Bu hadis-i şeriften de anlıyoruz ki, besmeleyi okuyan kimse, bu hareketi ile Allah�ın şanını yüceltmek ve Şeytanı ise kahretmektedir. Çünkü Şeytan, Allah�ın anıldığı yerde duramaz, vesvesesinde başarılı olamaz. Allah Teâlâ�nın mü�minlere rahmet ve merhametle davranmasını hazmedemez ve bu konuda aşırı derecede kıskançtır. Kendisi Allah�ın rahmetinden kovulduğu için, Mü�minin Allah�ın rahmetine ve esirgemesine sığınmasına, Allah�a dayanmasına ve O�na tevekkül etmesine dayanamaz.

Böyle bir kutsal cümleyi, Müslümanın hiç dilinden düşürmemesi ve bütün meşrû işlerini O�nun kılavuzluğunda yapması gerekir. O�nun adını, her şeyden önce söylemenin, hatırlamanın yolu, besmeleyi gönüllere nakşetmekten geçer. Gönüllere nakşedilen besmele sayesinde Müslüman, her an Allah�ı anar ve O�ndan hiçbir şekilde gafil olmaz. Müslüman, gaflet uykusundan ancak besmelenin bereketi ve ilhamı ile uyanır.

--

1- Elmalılı, Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul, 1971, I, 15.
2- Bkz. Neml, 22-30.
3- Bkz. Kurtubi, Ahkâmu'l-Kur'an, Beyrut, 1993, I, 88.
4- İbn Kesîr, İsmail b. Ömer, Tefsiru'I-Kura�n�il- Azim, İstanbul, 1984, I, 33.
5- Feyzu�l-Kadir, V, 13.
6- Feyzu�l-Kadir, III, 191.
7- Mevdudî, Tefhim�ul- Kur�an, trc. Komisyon, İstanbul, 1996, I, 40.
8- Bkz. Elmalılı, I, 18-19.
9- Elmalılı, I, 39-40.
10- Alak, 1.
11- Hadîd, 3.
12- Ali Özek ve Arkadaşları, Kur�an-ı Kerim ve Türkçe Açıklamalı Meâli, Medine, 1992, Hadid Suresi, 3. ayetin izahı.
13- Arif Nihat Asya, Dualar ve Âminler, İstanbul, 1990, s. 63.
14- Bkz. Elmalılı, I, 42.
15- Bkz. Elmalılı, I, 45-46.
16- Ali Özek ve Arkadaşları, a.g.e., Fatiha Suresi�nin izahı.
17- Ebû Davûd, Edeb, 85; Ahmed b. Hanbel, V, 59- 71, 365; İbn Kesîr, a.g.e., I, 34.








1. İmamın Euzu besmeleyi gizli okuması sünnettir. Bu bakımdan aşikar okunmaz.


Eller bağlandıktan sonra birinci rek'atta "Sübhâneke"yi okumak, sonra da Fâtiha'ya başlamadan evvel Eûzü-Besmele çekmek. Diğer rek'atların başında da Besmele çekmek sünnettir.


2. Zamm-ı sûreden evvel Besmele çekilmez. Yalnız İmam-ı Muhammed, hafî kırâetle kılınan namazlarda Fâtiha'dan sonra okunacak sûre başında Besmele çekilmesini caiz görür. Ancak fukahanın çoğu, okunmaması üzerinde durmuştur.


3. İmama uyan bir kimse "Subhaneke"yi okur ve susar. Başka bir şey okumaz. Aynı şekilde diğer rekatlara kalktığında da besmeleyi okumaz. Fakat buna rağmen okursa namazı bozulmaz. Ama okumaması her halükarda en doğrusudur. (Ömer Nasuhi BİLMEN, İslam İlmihali)


Eller bağlandıktan sonra birinci rek`atta "Sübhâneke"yi okumak, sonra da Fâtiha`ya başlamadan evvel Eûzü-Besmele çekmek; diğer rek`atların başında da sadece Besmele çekmek sünnettir. Sünnete uygun olan bu şekildir.


Malikilere göre, Fatiha ile sureden önce taavvüz (Euzubillah) ve besmele getirmek mekruhtur. Bunun delili daha önce geçmiş bulunan Enes (ra) in hadisidir. Hz. Peygamber (as) Ebu Bekir ve Ömer namaza "Elhamdulillahi rabbil alemin" ile başlarlardı.


Hanefi mezhebine göre ise sadece birinci rekatta taavvüz (Euzubillah) okunur.


Şafii ve Hanbelilere göre, kıraatten önce her rekatın başında "Euzubillahimineşşadanirracim" demek suretiyle gizlice taavvüzde bulunmak sünnettir.


Hanefi ve Hanbelilere göre her rekatta gizli olarak besmele çekilir. Şafiilerce açıktan okunan namazlarda besmele açıktan söylenir.




Buna göre Hanefiler ilk rekatta taavvüz ve besmeleyi diğer rekatlarda da sadece besmeleyi okumak sünnettir. Şafii ve Hanbeli mezhebine göre ise her rekatta taavvüz ve besmeleyi söylemek sünnettir. Maliki mezhebinde ise hiç bir rekatta taavvüz ve besmele çekilmez. (Prof. Dr. Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi)

Besmelenin fazileti




Sual: Euzü ve Besmele’nin manası nedir?

CEVAP

Euzübillahimineşşeytanirracim demek, Allah'ın rahmetinden uzak olan ve gazabına uğrayarak dünyada ve ahirette helak olan şeytandan, Allahü teâlâya sığınırım, korunurum, yardım beklerim. Ona haykırır, feryat ederim demektir.




Bismillahirrahmanirrahim demek ise, her var olana, onu yaratmakla ve varlıkta durdurmakla, yok olmaktan korumakla iyilik etmiş olan Allahü teâlânın yardımı ile, bu işimi yapabiliyorum demektir.




Besmelenin fazileti

Sual: Besmelenin fazileti nedir?

CEVAPİlk yazılan, Besmeledir. Âdem aleyhisselama ilk gelen, Besmeledir. Müminler, Besmele yardımıyla Sırattan geçer. Cennet davetiyesinin imzası Besmele’dir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Hoca çocuğa Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü teâlâ, çocuğun ve anasının ve babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır.) [S. Ebediyye]




(Kur'an-ı kerimin anahtarı, Besmeledir) [S. Ebediyye]




(Besmele her kitabın anahtarıdır.) [Hatîb]




(Besmeleyle yenen yemek bereketli olur.) [İbni Mace]




(Besmeleyle başlanmayan her önemli iş noksan kalır.) [Beyheki]




(Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkân yok” der, dönüp gider.) [Tibyan]




(Amel defterinde 700 Besmele bulunanı Allahü teâlâ Cehennemden çıkarır.) [Tergib-us-salat]




(Besmeleyle yazı yazanın haceti kolaylaşır, Allahü teâlâ da razı olur.) [Deylemi]




(Besmeleyle işe başlayanın günahları af olur.) [İ. Rafii]




(Yemeği Besmeleyle yiyip, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları affolur.) [Taberanî]




(Sıkıntıya düşen, “Bismillahirrahmanirrahim ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm” derse, her türlü sıkıntıdan kurtulur.) [Deylemi]




(Bin kere Besmele okuyanın dört bin büyük günahı af olur.)[Tergib-us-salat]




(Besmele yazılı bir kâğıdı yerden kaldıran, sıddıklardan yazılır.)[Tergib-us-salat]




(Besmelesiz koku sürünen, şeytanlara da koku sürmüş olur.)[İbni Sünni]




(Şeytandan korunmak için, yemeğe Besmeleyle başlayın!)[Taberanî]




(Su içerken Besmele çek, bitince de Elhamdülillah de ve üç nefeste için!) [İbni Sünni]




(Yemeğe başlarken Allahü teâlânın adını anın, yani Besmele çekin! Başında Besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman,“Bismillahi alâ evvelihi ve ahirihi” desin!) [Ebu Davud, Tirmizi, Hâkim]




(Yemeğe başlayan kimse, Bismillahi desin. Bismillah demeyi unutursa hatırlayınca, “Bismillahi evvelehü ve âhirehü” desin.) [İbni Mace]




(Şeytandan korunmak için yemek yerken, istirahat ederken ve gece yatarken Besmele çekin!) [Taberanî]




(Helaya girerken çekilen Besmele, cinlerin gözüne perde olur, avret yerini göremezler.) [Tirmizî]




(Kapısını besmeleyle kapatan şeytandan korunur. Bir çubukla da olsa kapları Besmeleyle örtün!) [İ. Hibban]




(Şeytan, Besmele çekilmemiş yemeği kendine helâl görür.)[Müslim]




(Şeytandan korunmak için, eve girerken selam verin ve yemeği besmeleyle yiyin!) [Taberanî]




(Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkân yok” der, dönüp gider.) [Tibyan]




(Evden çıkarken “Bismillahi, tevekkeltü alallah, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah” diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.) [Tirmizi]




(Ya Resulallah, çok yediğimiz halde doymuyoruz, yemeğin bereketi olmuyor) dediler. Resulullah, (Yemeği ayrı değil beraber yiyip Besmele çekilirse, bereketli olur) buyurdu. (İbni Mace)




Resulullah efendimiz, Besmele çekip suyu üç nefeste içer, bitince Elhamdülillâh derdi. (İ. Sünnî)




Sual: İşlere başlarken kısaca Bismillah demek yetişir mi?

CEVAP Yetişir. [“h” harfinin iyice belli olması için] (Bismillahi) demek daha uygundur.




Besmele ile başlanılan iş bitince de, (Elhamdülillah) demeli, yani Allahü teâlâya şükretmelidir!




İbrahim suresinin, (Şükrederseniz elbette nimetimi artırırım)mealindeki 7.âyet-i kerimesi ile (Az-çok bir nimete kavuşan "Elhamdülillah" derse, Allahü teâlâ, o kimseye bu nimetten daha iyisini verir) ve (Yiyip içtikten sonra "Elhamdülillah" diyenden Allahü teâlâ razı olur) hadis-i şerifleri, nimete şükredince, hem eldeki nimetin yok olmaktan kurtulacağını, hem de yeni nimetlerin ele geçmesine sebep olacağını bildirmektedir. (T.Gafilin)




Besmeleyle başlamak

Sual: Her hayırlı işe Besmeleyle başlamak gerektiğine göre, mektuplara, maillere de Besmeleyle başlamak gerekmez mi?

CEVAPBesmeleyi İslam harfleriyle yazmak gerekir. Ancak Besmele şimdiki mektuplarda yerlerde sürünebileceği için mektuplara yazmamak daha uygun olur. Maillerde ve mektuplarda, İslam harfleriyle yazılı şeklini Latin harfleriyle karışık yazmamalı. İslam harfleriyle yazılı olup elden götürülecek mektuplara ve yine İslam harfleriyle yazılan maillere Besmeleyle başlamak sünnettir. Büyük İslam âlimi Dost Muhammed Kandihârî hazretleri, 29. mektubunda buyuruyor ki:

Peygamber efendimiz, mektupların başına,Bismillâhirrahmânirrahîm yazardı. Mesela, Dıhye-i Kelbîaracılığıyla Rûm kayseri Herakliyus’a gönderdiği mektuba Besmeleyle başladı. Kâfire bile yazılan mektuba Besmeleyle başlamak sünnettir. Hudeybiye barışında Hazret-i Ali’ye Besmele yazmasını emretti.






Her hayırlı işe Besmeleyle başlamalıdır.

1 yorum:

  1. Alin beni Medine'ye goturun
    Gulmeyen yuzumu orda guldurun
    Gonlumdeki bu atesi sondurun
    Olurum de ayrilamam rasulden rasulden

    YanıtlaSil