28 Ekim 2018 Pazar

Mesela وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ Bu cümlede, azabı dehşetli göstermek için en azının şiddetle tesirini göstermekle göstermek ister. Demek, taklili ifade edecek cümlenin bütün heyetleri de bu taklile bakıp ona kuvvet verecek. İşte:
لَئِنْ lafzı, teşkiktir. Şek, kıllete bakar.
مَسَّ lafzı, azıcık dokunmaktır. Yine kılleti ifade eder.
نَفْحَةٌ lafzı maddesi, bir kokucuk olup kılleti ifade ettiği gibi sîgası bire delâlet eder. Masdar-ı merre tabir-i sarfiyesinde biricik demektir, kılleti ifade eder.
نَفْحَةٌ deki tenvin-i tenkirî, taklili içindir ki o kadar küçük ki bilinemiyor demektir.
مِنْ lafzı, teb’iz içindir, bir parça demektir. Kılleti ifade eder.
عَذَابِ lafzı; nekal, ikaba nisbeten hafif bir nevi cezadır ki kıllete işaret eder.
رَبِّكَ lafzı; Kahhar, Cebbar, Müntakim’e bedel yine şefkati ihsas etmekle kılleti işaret ediyor.
İşte bu kadar kılletteki bir parça azap böyle tesirli ise ikab-ı İlahî ne kadar dehşetli olur kıyas edebilirsiniz diye ifade eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder